7- Arapça Sıfat Tamlaması / Arapça Gramer Dersleri

ARAPÇA SIFAT TAMLAMASI

Arapça eğitimimizin bu dersinde sıfat tamlaması konusunu işleyeceğiz. Bir önceki dersimizde konumuz, isim tamlaması idi. Bu dersimizde ise konumuz sıfat tamlaması. İlk önce tanımları ve kaideleri maddeler halinde öğrenelim ve daha sonra bu tanım ve kaideleri örnekleriyle inceleyelim.

Sıfat: Varlıkların nasıl olduğunu, yani rengini, durumunu veya sayısını bildirene kelimelere denir. Kırmızı, sarı, büyük, küçük, uzun, kısa, birinci, beşinci gibi kelimeler sıfat grubuna giren kelimelerdir. Arapça olarak birkaç örnek verecek olursak: حَرٌّ  sıcak; بَارِدٌ  soğuk; صَغِيرٌ  küçük; كَبِيرٌ  büyük; جَدِيدٌ  yeni; ve أَخْضَرُ  yeşil gibi kelimeler, sıfat grubuna giren kelimelerdir.

Kelime; isim, fiil ve harf olmak üzere üç çeşit olduğuna göre, sıfatlar isim grubunda yer alır ve ismin özelliklerini taşırlar. Yerine göre tenvin veya elif-lam takısı alırlar. Müfred, müsenna ve cemi olurlar. Müzekker veya müennes olurlar. Dilerseniz, dersimize devam etmeden önce, bu kavramları bir daha hatırlayalım;

Cümle içinde bir isim, bazen marife, bazen de nekra olarak gelir…

Nekra: Söylendiği zaman, kimden veya neden bahsedildiği tam olarak anlaşılamayan, belirsiz bir kimseyi veya belirsiz bir şeyi gösteren isimlerdir… Genel olarak nekra isimler sonlarına tenvin alır ve başlarına, harf-i tarif denilen elif-lam takısı almazlar…

Marife, nekranın zıddıdır. Söylendiği zaman, kimden veya hangi şeyden bahsedildiği tam olarak anlaşılan, belirli bir kimseden veya hangi şeyden bahsedildiği tam olarak anlaşılan, belirli bir kimseyi veya şeyi gösteren isimlerdir… Mesela:مُدَرِّسٌ  dediğimizde, herhangi bir öğretmeni kastetmiş olurken; اَلْمُدَرِّسُ  dediğimizde, yani kelimeyi elif-lam takısıyla, marife olarak ifade ettiğimizde, artık tanınan ve bilinen bir öğretmeni kastetmiş oluruz.

Arapçada kelimeler sayı bakımından üçe ayrılır: Müfred, yani tekil; Müsenna, yani ikil; ve cem’i yani çoğul.

Arapçada kelimeler cinsiyet bakımından ikiye ayrılır: Müzekker ve müennes.

Müzekker: Genel olarak erkek varlıkları gösteren kelimelere denir. Müennes ise: Genel olarak dişi varlıkları gösteren kelimelere denir. Arapçada, ister insan olsun, ister nesne olsun, ister bir hayvan olsun ya da isterse bir fiil olsun, kelimeler ya müzekkerdir ya da müennestir

Bu tanımları bir daha hatırladıktan sonra şu noktayı bir daha tekrar edelim: Sıfatlar isim grubunda yer alırlar ve ismin özelliklerini taşırlar. Yerine göre tenvin veya elif-lam takısı alırlar. Müfred, müsenna ve cemi olurlar. Müzekker veya müennes olurlar

Sıfat tamlaması: En az bir isim ve bir sıfattan meydana gelen tamlamadır. Arapçada sıfat tamlaması yapılırken önce isim sonra onu niteleyen sıfat gelir. Bir daha tekrar edecek olursak: Arapçada sıfat tamlaması yapılırken önce isim, sonra onu niteleyen sıfat gelir. Özelliği belirtilen isme mevsuf, diğer ifadeyle men’ut; özelliğe de sıfat, diğer ifadeyle na’t denilir. Şimdi, örnek sıfat tamlamalarıyla bu iki ögeyi görelim:

(اَلْقَلَمُ الْجَدِيدُ  ) “yeni kalem” manasındadır ve bir sıfat tamlamasıdır. Burada “el-kalem” kelimesi “mevsuf”tur. “el-cediid” kelimesi ise “sıfat”tır.

                    اَلْقَلَمُ   الْجَدِيدُ  

                      yeni      kalem = Yeni kalem

            اَلْقَلَمُ   الْجَدِيدُ  

                sıfat     mevsuf

Şimdi bir başka örneğe bakalım: (عَذَابٌ عَظِيمٌ) “büyük bir azap” manasındadır ve bir sıfat tamlamasıdır. Burada “azab” kelimesi “mevsuf”tur. “azim” kelimesi ise “sıfat”tır.

                    عَذَابٌ   عَظِيمٌ  

                      büyük  azap = Büyük bir azap

            عَذَابٌ   عَظِيمٌ  

                sıfat     mevsuf

Şimdi son bir başka örneğe daha bakalım: (اَلطَّالِبُ الْمُجْتَهِدُ   ) “çalışkan öğrenci” manasındadır ve bir sıfat tamlamasıdır. Burada “ettalib” kelimesi “mevsuf”tur. “elmüctehid” kelimesi ise “sıfat”tır.

                    اَلطَّالِبُ   الْمُجْتَهِدُ  

                      çalışkan   öğrenci = Çalışkan öğrenci

            اَلطَّالِبُ   الْمُجْتَهِدُ  

                    sıfat     mevsuf

Sıfat ve mevsufun ne olduğunu öğrendikten sonra, sıfat ve mevsuf arasındaki uyumu inceleyeceğiz. Sıfat mevsufa 4 yönden uyar. Şimdi bu 4 yönü, örnekleriyle birlikte inceleyelim:

 “Sıfat mevsufa 4 yönden uyar.” demiştik. Bu uyumlardan birincisi: Marifelik-nekralık cihetinden uyumdur. Eğer mevsuf marife ise sıfat marife; mevsuf nekra ise sıfat da nekra olur.

 (طَالِبٌ مُجْتَهِدٌ  ) “çalışkan bir öğrenci” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada “taalibun” kelimesi “mevsuf”tur. “müctehid” kelimesi ise “sıfat”tır. Mevsuf nekra olduğu gibi, sıfat ta nekra olarak gelmiştir.

                    طَالِبٌ مُجْتَهِدٌ  Çalışkan bir öğrenci

                    sıfat      mevsuf

                    nekra   nekra

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, marifeli olarak söyleyecek olursak, sıfat da marifeli olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (الطَّالِبُ الْمُجْتَهِدُ  ) şeklinde olur ve “Çalışkan öğrenci” manasına gelir.

                    اَلطَّالِبُ الْمُجْتَهِدُ  Çalışkan öğrenci

                    sıfat      mevsuf

                   marife  marife

Demek, mevsuf nekra olduğunda sıfat da nekra oluyor; mevsuf marife olduğunda sıfat da marife oluyor. Şimdi de başka bir örnek:

(بَيْتٌ كَبِيرٌ  ) “Büyük bir ev” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada “beyt” kelimesi “mevsuf”tur. “kebiir” kelimesi ise “sıfat”tır. Mevsuf nekra olduğu için, sıfat ta nekra olarak gelmiştir.

                    بَيْتٌ كَبِيرٌ  Büyük bir ev

                    sıfat  mevsuf

                  nekra   nekra

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, marifeli olarak söyleyecek olursak, sıfat da marifeli olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (اَلْبَيْتُ الْكَبِيرُ  ) şeklinde olur ve “Büyük ev” manasına gelir.

                    اَلْبَيْتُ الْكَبِيرُ  Büyük ev

                 sıfat      mevsuf

               marife   marife

Demek, mevsuf nekra oldu mu sıfat nekra oluyor; mevsuf marife ise sıfat da marife oluyor.

Son bir örnek daha verelim:

(قَلَمٌ صَغِيرٌ  ) “Küçük bir kalem” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada “kalem” kelimesi “mevsuf”tur. “sagiir” kelimesi ise “sıfat”tır. Mevsuf nekra olduğu için, sıfat ta nekra olarak gelmiştir.

                    قَلَمٌ صَغِيرٌ  Küçük bir kalem

                   sıfat  mevsuf

                 nekra   nekra

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, marifeli olarak söyleyecek olursak, sıfat da marifeli olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (اَلْقَلَمُ الصَّغِيرُ  ) şeklinde olur ve “Küçük kalem” manasına gelir.

                    اَلْقَلَمُ الصَّغِيرُ  Küçük kalem

                   sıfat      mevsuf

                  marife   marife

Demek, mevsuf nekra oldu mu sıfat nekra oluyor; mevsuf marife ise sıfat da marife oluyor.

Sıfat ve mevsufun 2. uyum ciheti cinsiyettir. Sıfat mevsufa cinsiyet cihetinden uyar: Eğer mevsuf müzekker ise sıfat da müzekker olur; mevsuf müennes ise sıfat da müennes olur.

(طَالِبةٌ نَاجِحَةٌ  ) “Başarılı bir kız öğrenci” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada, mevsuf olan “taalibetün” kelimesi müennestir. Bu sebeple, sıfat olan“naacihe” kelimesi de müennes olarak, “naacihetün” şeklinde gelmiştir. Mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes olmuştur.

                    طَالِبَةٌ نَاجِحَةٌ  Başarılı bir kız öğrenci

                    sıfat      mevsuf

              müennes   müennes

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, müzekker olarak söyleyecek olursak, sıfat da müzekker olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (طَالِبٌ نَاجِحٌ  ) şeklinde olur

                    طَالِبٌ نَاجِحٌ  

                    sıfat   mevsuf

          müzekker müzekker

Demek, mevsuf müzekker olduğunda sıfat da müzekker oluyor; mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes oluyor. Şimdi başka bir örneğe bakalım:

(مَدْرَسَةٌ جَمِيلَةٌ  ) “Güzel bir okul” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada, mevsuf olan “medresetün” kelimesi müennestir. Bu sebeple, sıfat olan“cemiil” kelimesi de müennes olarak, “cemiiletün” şeklinde gelmiştir. Mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes olmuştur.

                    مَدْرَسَةٌ جَمِيلَةٌ  Güzel bir okul

                    sıfat      mevsuf

              müennes   müennes

Demek, mevsuf müzekker olduğunda sıfat da müzekker oluyor; mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes oluyor. Şimdi de başka bir örneğe bakalım:

(حَدِيقَةٌ كَبِيرَةٌ  ) “Büyük bir bahçe” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada, mevsuf olan “hadiikatün” kelimesi müennestir. Bu sebeple, sıfat olan“kebiir” kelimesi de müennes olarak, “kebiiratün” şeklinde gelmiştir. Mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes olmuştur.

                    حَدِيقَةٌ كَبِيرَةٌ  Büyük bir bahçe

                    sıfat      mevsuf

              müennes   müennes

Demek, mevsuf müzekker olduğunda sıfat da müzekker oluyor; ve mevsuf müennes olduğunda sıfat da müennes oluyor.

Sıfat ve mevsufun 3. uyum ciheti sayıdır. Sıfat mevsufa sayı cihetinden uyar: Eğer mevsuf müfred ise sıfat müfred olur. Eğer mevsuf müsenna ise sıfat müsenna olur. Ve eğer mevsuf cemi ise sıfat da cemi olur.

 (طَالِبانِ مُجْتَهِدَانِ  ) “İki çalışkan öğrenci” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada, mevsuf olan “taalibaani” kelimesi müsennadır. Bu sebeple, sıfat olan“müctehid” kelimesi de müsenna olarak, “müctehidaani” şeklinde gelmiştir. Mevsuf tesniye olduğunda sıfat da tesniye olmuştur.    

                طَالِبَانِ مُجْتَهِدَانِ  İki çalışkan öğrenci

                     sıfat      mevsuf

               müsenna   müsenna

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, cemi olarak söyleyecek olursak, sıfat da cemi olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (طُلاَّبٌ مُجْتَهِدُونَ  ) veya marifeli olarak (اَلطُّلاَّبُ الْمُجْتَهِدُونَ  ) şeklinde olur. Mevsuf cemi olduğunda sıfat da cemi olur.

                    طُلاَّبٌ مُجْتَهِدُونَ  Çalışkan öğrenciler                   

                      sıfat   mevsuf

                         cemi  cemi

                   اَلطُّلاَّبُ الْمُجْتَهِدُونَ  Çalışkan öğrenciler                   

                      sıfat   mevsuf

                         cemi      cemi

Şimdi de başka bir örneğe bakalım:

(بَيْتَانِ كَبِيرَانِ  ) ya da marifeli olarak ifade edecek olursak (اَلْبَيْتَانِ الْكَبِيرَانِ  ) “İki büyük ev” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Burada, mevsuf olan “beytaani” kelimesi müsennadır. Bu sebeple, sıfat olan“kebiir” kelimesi de müsenna olarak, “kebiirani” şeklinde gelmiştir. Mevsuf tesniye olduğunda sıfat da tesniye olmuştur.

                    بَيْتَانِ كَبِيرَانِ  İki büyük ev                   

                     sıfat      mevsuf

               müsenna   müsenna        

                اَلْبَيْتَانِ الْكَبِيرَانِ  İki büyük ev                   

                     sıfat      mevsuf

               müsenna   müsenna

Eğer bu tamlamadaki mevsufu, cemi olarak söyleyecek olursak, sıfat da cemi olarak gelir. Bu durumda tamlamamız (بُيُوتٌ كَبِيرَةٌ  ) veya marifeli olarak (اَلْبُيُوتُ الْكَبِيرَةُ  ) şeklinde olur. Mevsuf cemi olduğunda sıfat da cemi olur.

                    بُيُوتٌ كَبِيرَةٌ   Büyük evler                   

                   sıfat   mevsuf

                    cemi cemi

                   اَلْبُيُوتُ الْكَبِيرَةُ  Büyük evler                   

                   sıfat   mevsuf

                     cemi cemi

Şimdi son bir örneğe daha bakalım: (مَدْرَسَةٌ جَمِيلَةٌ  ) “Güzel bir okul” manasında bir sıfat tamlamasıdır. Medrese müfred olduğu için, sıfat da müfred olarak gelmiştir. Eğer mevsufu tesniyeye çevirir ve (مَدْرَسَتَانِ  ) dersek, sıfatı da tesniyeye çevirmeli ve (جَمِيلَتَانِ  ) demeliyiz. Ve eğer mevsufu cemiye çevirir ve ( مَدَارِسُ ) dersek, sıfata (جَمِيلَةٌ  ) demeliyiz. “Medaaris” kelimesi cemi iken, sıfatı olan “cemiiletün” kelimesinin müfred olarak gelmesinin sebebi şudur: Akıl sahibi olmayan varlıkların, -ki buna hayvan ve bitkiler de dahildir- cemisi müfred-müennes kabul edilir. “Medaaris” kelimesi akıl sahibi olmayan gruba girdiği için, çoğul da olsa müfred müennes kabul edilmiş ve sıfatı olan “cemil” kelimesi de müfred müennes olarak “cemiiletün” şeklinde gelmiştir. 

مَدْرَسَةٌ جَمِيلَةٌ       Güzel bir okul

مَدْرَسَتَانِ جَمِيلَتَانِ   Güzel iki okul

مَدَارِسُ جَمِيلَةٌ       Güzel okullar

Bu tamlamaları elif-lam takısıyla ifade edecek olursak, şöyle ifade edebiliriz:

­ اَلْمَدْرَسَةُ الْجَمِيلَةُ ،  اَلْمَدْرَسَتَانِ الْجَمِيلَتَانِ ، اَلْمَدَارِسُ الْجَمِيلَةُ 

مَدْرَسَةٌ جَمِيلَةٌ  ­ اَلْمَدْرَسَةُ الْجَمِيلَةُ             

مَدْرَسَتَانِ جَمِيلَتَانِ     اَلْمَدْرَسَتَانِ الْجَمِيلَتَانِ          

مَدَارِسُ جَمِيلَةٌ اَلْمَدَارِسُ الْجَمِيلَةُ               

Bu örneklerin ışığında kaidemizi bir daha tekrar ederek bu bölümü tamamlayalım: Eğer mevsuf müfred ise sıfat müfred olur. Eğer mevsuf müsenna ise sıfat müsenna olur. Ve eğer mevsuf cemi ise sıfat da cemi olur.

Sıfat ve mevsufun 4. uyum ciheti irabdır. Sıfat, mevsufa irab cihetinden de uyar. Mevsuf merfu ise sıfat merfu olur. Mevsuf mansub ise sıfat mansub olur. Ve mevsuf mecrur ise sıfat mecrur olur. Buraya kadar verdiğimiz bütün örneklerde mevsuf merfu idi, bu sebeple sıfat da merfu olarak gelmiştir. Verdiğimiz bütün örneklerin merfu olmasının sebebi ise şudur: Arapçada yalın hal ref durumuyla gösterilir. Bu yüzden örnekler de ref durumuna göre verilmiştir.

Şu kaideye de dikkat edelim: Genellikle insan dışındaki varlıkların sıfatı “müfred-müennes” olarak gelir. Çünkü insan dışındaki varlıkların cemi, yani çoğulu “müfred-müennes” kabul edilir.  Bir daha kaideyi tekrar etmek istiyoruz: Genellikle insan dışındaki varlıkların sıfatı “müfred-müennes” olarak gelir. Çünkü insan dışındaki varlıkların çoğulu “müfred-müennes” kabul edilir. Bu kaideyi “Güzel okullar” manasındaki  مَدَارِسُ جَمِيلَةٌ Tamlamasında görmüştük. “Medaaris” kelimesi cemi olmasına rağmen, sıfatı olan “cemiiletün” müfred olarak gelmiştir. Bunun sebebi, “medaaris” kelimesinin, akıl sahibi olmadığı için “müfred-müennes” kabul edilmesindendir. Çoğul da olsa, akıl sahibi olmadığı için müfred-müennes kabul edilmiş, ve sıfatı da buna uygun olarak müfred-müennes olarak gelmiştir.

                مَدَارِسُ جَمِيلَةٌ    Güzel okullar

               sıfat   mevsuf

           müfred   cemi

مَدَارِسُ kelimesi akıl sahibi olmadığı için müfred-müennes kabul edilmiş ve sıfatı da buna uygun olarak müfred-müennes olarak gelmiştir.

Bu kaideyi öğrendikten sonra, Şimdi Kur’an-ı Kerimde geçen bazı sıfat tamlamalarını, geçtiği şekliyle görelim. Bu sayede hem irabdaki uyumu inceleyelim, hem de yavaş yavaş Kur’an ibarelerini anlamaya başlayalım:

 (اَلْبَلَدِ اْلاَمِينِ  ) “Emin belde” Mevsuf mecrur, sıfat da mecrur

(اَلصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ  ) “Dosdoğru yol” Mevsuf mansub, sıfat da mansub

(صُحُفًا مُطَهَّرَةً  ) “Tertemiz sayfalar” Mevsuf mansub, sıfat da mansub

 (عَذَابٌ عَظِيمٌ  ) “Büyük bir azap” Mevsuf merfu, sıfat da merfu

 (عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ  ) “Fışkıran iki kaynak” Mevsuf mecrur, sıfat da mecrur

 (نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ  ) “Tek bir üfürüş” Mevsuf merfu, sıfat da merfu

 (وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ  ) “Ölümsüz gençler” Mevsuf merfu, sıfat da merfu. Daha önce öğrendiğimiz gibi, cem-i müzekker-i salim isimlerin cer alameti vavdır. muhalleduun kelimesi cem-i müzekkeri salim olduğundan ref alameti vav ile gösterilmiştir.

Dersimizin bu bölümüne kadar sıfat tamlamasını, sıfat tamlamasının ögelerini ve sıfat ile mevsuf arasındaki uyumu öğrendik. Şimdi sizleri test edeceğiz. Bakalım dersimizi ne kadar iyi anladınız. Hazırsanız başlayalım:

1- Bunlardan hangisi sıfat değildir?

A- نُورٌ  Nur      B- بَارِدٌ  Soğuk       C- أَحْمَرُ  Kırmızı       

Evet, doğru cevap A…

2- Şu ifadelerden hangisi yanlıştır?

A- Önce mevsuf sonra sıfat gelir.

B- Mevsuf marife ise sıfat marife gelir.

C- Sıfata mevsuf, isme na’t denir.        

Yanlış ifade C… Çünkü sıfata mevsuf, isme na’t denmez. Tam tersi, sıfata na’t, isme mevsuf denir.

3- Şu ifadelerden hangisinde “Güzel bir kız” tamlamasının Arapçası doğru olarak verilmiştir?

A- اَلْبِنْتُ الْجَمِيلَةُ

B- جَمِيلَةُ بِنْتُ 

C- بِنْتٌ جَمِيلَةٌ      

Doğru cevap C

4- Şu ifadelerden hangisi yanlıştır?

A- Mevsuf cemi ise sıfat da cemi gelir.

B- Sıfat her zaman cer durumunda gelir.

C- Mevsuf müennes ise sıfat da müennes gelir.

Yanlış ifade B… çünkü sıfat her zaman cer durumunda gelmez.

5- Şu ifadelerden hangisinde “Faydalı kitaplar” tamlamasının Arapçası doğru olarak verilmiştir?

A- كُتُبٌ نَافِعٌ

B- كُتُبٌ نَافِعُونَ 

C- كُتُبٌ نَافِعَةٌ     

Doğru cevap C… Çünkü daha önce ifade ettik ki, insan dışındaki varlıkların çoğulu “müfred-müennes” kabul edilir. “Kütübün” kelimesi cemi de olsa, akıl sahibi olmadığı için müfred-müennes kabul edilir. Bu yüzden sıfatı da müfred-müennes olarak gelmelidir. O halde doğru cevap C

6-   اَلْقَلَمُ Kelimesinin sıfatı bunlardan hangisidir?

A- جَدِيدٌ

B- اَلْجَدِيدُ 

C- اَلْجَدِيدَةُ            

Doğru cevap B…

7-   “Çalışkan Ali” sıfat tamlamasında “Ali”nin harekesi ne olmalıdır?

A- عَلِىٌّ الْمُجْتَهِدُ

B- عَلِيًّا الْمُجْتَهِدُ 

C- عَلِىٍّ الْمُجْتَهِدُ                

Doğru cevap A.

Sıfat tamlaması dersimizin sonuna geldik. Sıfat tamlaması konusunu yüzde yüz öğrendiğinizden emin olduğunuzda bir sonraki dersimize geçebilirsiniz. Bir sonraki derste görüşünceye kadar Allah’a emanet olun. Esselamu aleyküm

 Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!!